Nuri Can Resmi Facebook Sayfası
Merhaba!
Merhaba!
doğan gün
dalucları tomurcuklar
dağların esen rüzgarı
sıvırcık kuşlarının sevinci bahar
güneşe koşan çocuklar
merhaba!
Merhaba!
güzel dünya
dostluk, iyilik
sevgiye susayan yürek
ey insanlık,ey barış
yanakta gözyaşı ıslağı
dudakta kanayan şiir
kalbe dolan aşk
ey sevda yolcuları
canyoldaşım, gönüldaşım
sevgi bostanı gönlüm
merhaba
Merhaba!
sevgi düşüm
utangaç gülüşüm
ilk yaşam çığlığı
gelin duvağı
türkü tadındaki yaşam
yürekteki sevda,
gözlerdeki ışıltı
dudaktaki şarkı,
özlemi çekilen yarınlar
İçerdekiler,dışardakiler
hasreti kanayan dostlar
gelecek güzel günler
merhaba!
Merhaba!
ağaçta göveren dal
güllerin güne gülüşü
yerdeki çiy, gökteki ay
yağmurun çimlere dökülüşü
salkım-saçak bulut
yedi iklim dört mevsim
evrenin renk renk cümbüşü
baharı müjdeleyen umut
merhaba
Merhaba!
güneşle beslediğim
sevgiyle süslediğim
manolyam beyaz zambağım
gönlümün sultanı yar
dostluk diyarı ülkem
sevgi bahçem, duygu pınarım
hasretim, asyam, anadolum
yüreğim, sevdam, yenigelinim
merhaba
Nuri CAN
.
Eski Bir sevda Masalı ‘’Ölüm asude bahar ülkesidir bir rinde Gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter Ve serin serviler altında kalan kabrinde Her seher bir gül açar, her gece bülbül öter’’ Beyatlı Menekşe rengi bir çiçekti sevdiğim kız Anadolu yaylalarında karanfil kokan Yanaklarında güneşin gül öpücükleri Dudaklarında hayatın nazlı gülücükleri Pınarlara her akşam aşk masalları anlatan Erguvan rengi bir çiçekti sevdiğim kız Munzur’un eteklerinde nergiz kokan Bakışı ayışığı yüklü bir ceylandı Sevda ve gül işlerdi yüreklere İpek saçlarında çayır çiçekleri Esmer alnında duygu gelincikleri Her gece yıldızları alıp koynuna yatan Bende sevmiştim ah deli gönlüm bende Hasret rengi bir çiçekti sevdiğim kız Gözlerinde dağların ilkyaz gülücükleri Dilinde sevdanın içli sözcükleri Saçlarında bahar yelleri eserdi Yaşamak bir şarkıya benzerdi dudaklarında Dünyanın bütün dillerini konuşan Bende sevmiştim ah ömrüm bende Kar rengi bir çiçekti sevdiğim kız Nefesinde dağgüllerinin kokuları Kalbinde sevdanın gizli korkuları Üşüyen yüreklere beyaz çiçekler sunardı her gece Türkü türkü seher yeliydi yüzü Şiir şiir ay güzeli Doğanın bütün renklerine yakışan Bende sevmiştim ah dostlarım bende Hayat rengi bir çiçekti sevdiğim kız Hala özlem kokuyor bir köşesinde anadolunun Hala sevda kokuyor uzaklarda sesizlikler içinde Kimselerin uğramadığı bir yerde Yıldızlara bakıp üşüyor her gece Şimdi güller gülümsemiyor artık, uzak dağbaşlarında Cerenler inmiyor sulara Derin uykuya dalmış gözlerinde sevdiğimin Nergizler uyanmıyor sabahlara Sarmıyor yaşamı maviler Sonsuz bir hüzün gibi devrildi düştü gecelere Bir hüzünki ne yazgılara sığar ne yıldızlara... Ya ben nasıl ağlamam dostlarım ya ben nasıl... Nuri Can ![]() Gitme Kal Diyemedim
Bir sevda dudağında tutsak kaldı özlemim
uzun kara trenler alıp götürdü seni hasret boyu uzayan raylara döküldü gözlerim bütün insanlar ağladı sen giderken. bütün istasyonlar gözyaşlarına boğuldu bir ben ağlamadım inanki, bir ben ince bir duman gibi kaybolup gittin oysa seni sevdiğimi söylememiştim daha sensiz yaşamayacağımı, sana aşkımı anlatamamıştım gitme kal, giden ben olayım gitme kal diyemedim kahrolası gururum, kahrolası dilim arkanı dönüp giderken hıçkırıklar düğümlendi boğazıma kızdım,bağırdım, haykırdım, isyan ettim yine de seni sevdiğimi söylemedim ardında ağlayan bir çift göz paramparça bir yürek ve dalları kırılmış bir ağaç gibi baktım ama gitme kal diyemedim kahrolası gururum, kahrolası dilim gittin hayallerim ardında yaprak yaprak düşüyordu bir çocuk üşüyordu elleri cebinde dalında bir gelincik ağlıyordu bir dağ yanıyordu içimde gitme, gidersen baharda git sonbaharda gitme yapraklar düşmesin ardında diyemedim kızdım,bağırdım, haykırdım, isyan ettim yine de seni sevdiğimi söylemedim kahrolası gururum, kahrolası dilim gitme kal diyemedim .../ bir rüzgara açarım şimdi kalbimi bir de sulara alıp getirsinler diye sevgimi sana bir tutam sevgiydi yaşam kalbimde bir yudum hasret oldu döküldü gözlerimde tane tane gittin, bir tren garında ömrümü rayların arasında götürdün oturdum bir köşede öylece ağladım, kahroldum bir sessiz çığlığın yarayla buluşmasıydı gidişin ardından gitme kal, gözlerin yaralarımın tek merhemi diyemedim dizlerim, ellerim, yüreğim paramparça şimdi suları çekildi canağacımın asitli yağmurlar döküldü dallarıma acılar topluyorum takvim yapraklarından her gece gözlerime kan oturdu ey yar! .. her gece bekleyişler öldürür beni gelmeyişler bir de eriyişler hasretinden her gece ah! gurbet ah! sen olmasaydın ayrılık olmasaydı hasret olmasaydı ben olmasaydım sen olmasaydın aşk olmasaydı kahrolmasaydım... Nuri CAN |
"Yüreğimi İncitiyor İhanetler"İnsanlardan ve Küçük Hesaplardan Anlamıyorum"Yüreğimi İncitiyor İhanetler"Dudağımda güz türküleri birikiyor, şiirler dökülüyor kaldırımlara sonbahar seslerinden. Ürküyorum…Oysa mevsim bahar mevsimi, gül mevsimi, umut mevsimi. Göç etmiş hüzünler, acılar, başka alemlere. Çiçekler selam gönderiyor yeni yetme sevdalara…Ama ben sevinemiyorum, bütün ihanetler iz bırakıyor yüreğimde… Mutsuzum, kalabalıklar içinde yalnız ve avuntusuz, hiç bir neden derinliğimi doldurmuyor… Hep bir yerlere gitmeleri özlüyorum… Özledikçe ıssızda ... Devamını Oku |
Yoksul Çocuk Ve Elma AğacıYoksul Çocuk Ve Elma AğacıUlu bir dağın eteğinde küçük bir köy ve o köyün karşı yamacında, sık yemyeşil yaprakları ile parlak kırmızı elmaları olan dibine her yaz sıcağı gölge ve serinlik veren bir elma ağacı varmış bir zamanlar. Ağacın dalları arasına yuva yapmış olan kuşlar, yaprakların arasında korunup, kanat çırparak daldan dala uçuşur, şarkılar söylermişler mutluluk içinde. Bir de her ... Devamını Oku |
Sevginin gül rengiSevginin gül rengi Ne zaman “bayram” denseGizli bir körük yelpazelenir yaram üstündeTozu gözümü yakar, közü yüreğimi Bir yerde sevgiler ağlar benimleKüçücük bir çocuktum o zamanlar. Yedi veya sekiz yaşlarında. Kokusuna doyamadığım, sıcaklığını doyasıya içime sindiremediğim annemi kaybetmiştim. Saçımı okşayacak bir anam yoktu artık. Ne de sırtımı örtecek şefkatli bir el. Amansız bir hastalık dediler adına, çocuk aklım ermedi. Çocuk aklım ... Devamını Oku |
Sevmeyi BilmekSevmeyi Bilmek"İnsanların çoğu, kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor.Kendisini sevilmeye lâyık görmediği için, sevilmekten korkuyor.Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için.Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için..Unutulmaktan korkuyor, dünyaya bir şey vermediği için.Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için."W. ShakespeareBir ninniyi kıskandıracak kadar güzel sesiyle çakıl taşları arasından sızıp gelen su, çimenler, dağ çiçekleri, ceylanlar, kuşlar, denizler, yeni ... Devamını Oku |
Bir Hasret MektubuBir Hasret MektubuBilirim ki aşkın bahçesinden bir gül koklayan, şeyda bülbül olurmuş. Bilirim ki aşkın pınarından bir damla içen, ömrünce sarhoş gezermiş. Bilirim ki kavuşmak olmasa sevdalılar, ağlayı ağlayı kör olurmuş. Biliyor musun, iki gözüm; bugün ayın kaçı? Hangi mevsimdeyiz? Bahar mı, kış mı, sonbahar mı, yaz mı; inan farkında değilim. Sıla ne yana düşer, gurbet ne yanda? Nerdeyim, nasılım? ... Devamını Oku |
More in: Deneme Makale |
- + 3 |